Ege ve Akdeniz’in arasında büyülü bir nokta…
Geçmişi M.Ö. 2000’li yıllara kadar uzanan Palamutbükü… Dorlardan Karyalıara, Lidyalılardan Perslere kadar pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmış kadim toprak parçası, Can Yücel’in, “Beni kuzum Datça’ya gömün,” dizeleri ile duygularını ifade ettiği, ülkemizin hâlâ bakir kalabilmiş eşsiz tatil beldesi…
Palamutbükü’ne yaklaşmaya başladığınızda kekik ve ada çayı kokuları karşılar sizi. Sırasıyla bademler, zeytinler ve elbette denizin sadece burada karşınıza çıkabilecek mavisi takip eder bu kokuları. Böyle bir yolculuktan sonra deniz kenarında şöyle bir oturup soluklanmak istediğinizde kendinizi büyülenmiş hissedersiniz…
Peki Palamutbükü sadece yukarıda anlattığımız kadar mı? Elbette değil. Palamutbükü’nde;
- Günübirlik tekne turları ile Knidos, Galamış, Akvaryum, Dilek Mağarası gibi birçok koyu gezip denize girme imkânı bulabilirsiniz.
- Knidos Antik kentini gezip eşsiz gün batımının tadını çıkarabilirsiniz.
- Günün erken saatlerinde Karia yolunda yürüyerek unutamayacağınız manzaralara şahit olabilir, yolun sonunda saklı kalmış birçok koylardan birinde denize girerek eşsiz bir macera yaşayabilirsiniz.
Ya da ...
Yalı Suites’te güneşin doğuşunu izledikten sonra denize sıfır alakart restoranımızda güzel bir kahvaltıyla güne başlayabilir, sadece otel müşterilerimize ait plajımızda tatilinizin keyfini çıkarabilirsiniz. Güneşin her gün göğü farklı renklere boyayarak doğduğu Palamutbükü’nde gün batımlarının da insan ayrı bir huzur verdiğini eklemeden edemeyeceğiz.
Palamutbükü’nde görüşmek dileğiyle…
